Selam
31’ci arkadaşlar. Dayımın 18 yaşındaki çıtır karısını nasıl siktiğimi
paylaşmak istiyorum. Dayım geçen sene evlendi. Evlendiği kız, yani küçük
yengem Kezban, sarışın, mavi gözlü, memeleri ve kalçası taş gibi biri.
Dayıma bu kızı bir köyden bulup evlendirdiler. Kız köyde büyüdüğünden,
hem saf, güzel hem, de harika fizikliydi. Bu arada dayım 35 yaşında,
sarışın pek yakışıklı olmayan bir adamdır. Neyse, geçen sene bu kızla
evlendiklerinde, ben içimden, (Bu kız nasıl vardı bu adama?) diye
düşünmeden edemedim. Kız gerçekten çok güzeldi ve ben çok etkilenmiştim.
Kız benden neredeyse 10 yaş küçüktü. Ama benim sikim kalkmıştı bir kere
bu kıza. Yanlış bir şey olsun da istemiyordum. Bu yüzden düğünden sonra
sadece bir bayram hariç, hiç yüz yüze gelmemiştim kızla.
Geçen ay dayım beni aradı,
“Oğlum, niye bize gelmiyorsun hiç?” dedi ve biraz da sitem etti. Dayım
anneannemle beraber yaşardı ve evlenmeden önce biz çok beraber zaman
geçirirdik. Fakat evlendikten sonra, ben kıza dayanamam bir şey yaparım
diye hiç gitmedim evlerine. Dayımın ısrarlarına dayanamadım ve Pazartesi
günü geleceğimi söyledim. Hem anneannemi de görecektim, 2-3 gün de
kalacaktım.
Neyse Pazartesi günü, ben öğlen
saat 1 gibi dayımın evine gittim. Anneannem evde sanıyordum. Apartmanın
dış kapısı açıktı, yukarı çıktım, en üst katta oturuyorlardı. Evin bir
de terası vardı, ama ne güzel, çevre binaların hepsinden yüksekte. Ben
daire kapısının önüne gelince, tam zili çalacaktım ki, içeriden sesler
geliyordu. Şeytan dürttü, içimden (Dinle biraz bakalım ne konuşuluyor
içeride?) dedim.
Evin içinde biri telefonla
konuşuyordu, herhalde Kezbandı konuşan. Telefondakine, “Evet, bu gün
gelecek... Bir evlendiğimde, bir de bayramda gördüm... Evet, çok
yakışıklı...” dedi. Sonra bir gülüşme oldu. Ardından, “Üstüne atlamazsam
iyidir!” dedi. Biraz daha gülüştüler ve “Hadi görüşürüz Fatma abla.”
dedi kapandı telefon. Fatma abla dediği de, büyük dayımın karısıydı,
yani büyük yengem. Kulaklarıma inanamadım, yengemler benim hakkımda
neler konuşuyorlardı. İçimden, (Ne yapsam, girmesem mi eve?) dedim,
kapıda bekledim biraz, sonra bastım zile. Kapı direk açıldı. Karşıma
Kezban yengem bir afet gibi çıktı. Saçlar hafif ıslak, yeni banyo yapmış
gibi, memeler tişörtü neredeyse patlatacak, altında bir tayt, am göt
kabak gibi çıkmış...
Ama o da beni görünce gözleri
parladı, “Hoşgeldin!” dedi. “Hoşbulduk!” dedim. Kezban bana bir sarıldı,
memelerini göğsüme yapıştırdı, sıcacık meme uçlarını bile hissettim.
Bacağının biri benim bacak arama gelecek şekilde, amını da sürttü bana
ve “Ev hali, kusura bakma.” dedi. Ben anneannemi soracaktım ki, “Annem
Fatma ablamlara gitti.” dedi. İçimden, (Ne alaka, benim geleceğimi
biliyordu, niye gitti ki?) dedim. Ben dayımı aradım hemen, “Dayı ben
geldim, ama anneannem yok?” dedim. Dayım da, “Biliyorum, abimin karısı
biraz hastaymış, sabah ona bakmaya gitti, sen keyfine bak, Kezban evde,
akşam görüşürüz!” dedi, kapattı telefonu.
Bir Katakulli vardı bu işte.
“Kezban ben üstümü değiştirmek istiyorum.” dedim. Bana bir oda gösterdi,
oraya geçtim. Benim ardımdan bu hemen sarıldı telefona. Beni de şeytan
dürttü, paralel telefonu da gördüm odada, sessizce kaldırdım ahizeyi.
Kezban, Fatma yengemle konuşuyordu. “Abla, geldi!” dedi. Fatma yengem
de, “Hadi iyisin, ben de annemi ikna ettim, burada kalacak bu akşam!”
dedi. “Abla kendimi zor tutuyorum, üzerine atlayacağım!” diyordu. Fatma
yengem de, “Canın çektiyse siktir kendini, ama dikkat et çok düzgün
çocuktur, ben yıllardır neler yaptım da, yan gözle bile bakmadı bana.
Ama sen çok gençsin, güzelsin de, belki sana dayanamaz!” dedi. “Ben
şimdi halı yıkamaya başlayacağım, tahrik ederim herhalde, odun değil ya,
nihayetinde o da bir erkek, hem de tam istediğim gibi bir erkek.” dedi,
gülüştüler, sonra kapadı telefonu.
İçimden, (Sizi orospular,
dayılarımın aldığı karılara bak be, bunların ikisi de orospunun önde
gideni!) dedim. Üzerime alt eşofman ve bir tişört giyip çıktım odadan.
Kezban hemen telefondaki gibi, “Tarkan sen keyfine bak, ben şu halıyı
yıkayayım terasta, hava çok güzel.” dedi. Ben “Tamam.” dedim. Ne yapacak
orospu diye beklemeye başladım. Kezbam halıyı aldı, hortumu çekti
terasa, odaya gitti üzerine kısa bir tayt, bir de memeleri gözüken bol
bir tişört giydi geldi. Ben TV’yi açtım, kanepeye uzandım, Kezban da tam
çaprazımda, terasın kapısı açık, bana memelerini gösterecek şekilde
başladı halıyı yıkamaya...
Orospu halı mı yıkıyor, yoksa
karşımda erotik duş mu yapıyor anlamadım. Suyu halıya tutarken, biraz da
üstüne başına tutuyordu. Üzeri ıslandı hemen, Kezbanın memeleri, amı
götü belli oluyordu. Dikkat edince sütyen takmadığı ve altına tanga
giydiğini de görmüştüm. O manzarayı görünce benim sikim aynen kalktı
tabii, altımda da eşofman olduğundan, dimdik oldu. Çaktırmadan baktım,
Kezban göz ucuyla benim sikime bakıyor. Ben de iyice görsün diye,
eşofmanın önünü elimle düzelttim, tam bir çadır kurdum. Birden seslendi,
“Tarkan, bir yardım et, şu halıyı kaldıralım.” dedi. Ama gözü benim
sikimde...
“Tamam.” dedim, ayağa kalktım,
sikim önümde çadır gibi, gittim yanına. Kezban öne eğilmiş, memelerinin
yarısı dışarıda, halıyı hafif kaldırmış bekliyor. Arkasına geçtim halıya
yardım bahanesiyle dayadım sikimi ıslak taytından götünün yarığına.
Halı da ıslanınca bayağı ağırlaşmış. Yan yapalım, dik yapalım derken,
ben yarağımı bunun götüne aşağı yukarı zorlamaya başladım. Kezban birden
halıyı bıraktı yere, “Böyle olmaz, ben halıyı kucağıma alayım, sen
arkadan destekle, kollarımın yanından kaldır, terasın duvarına asalım!”
dedi. Aslında ben halıyı tek başıma asarım, ama ibneliğine, “Tamam.”
dedim. Kezban benim yardımımla kucağına aldı halıyı, yukarı kaldırırken
halıyı, ben kollarına alttan yardım bahanesiyle memelerini alttan
bastırmaya başladım. Ben numaradan gücüm yetmiyormuş gibi yapıp, arkadan
yarağımı dayıyor, önden memelerini sıkıştırıyordum. Sanki ayakta
sevişiyorduk.
Birden Kezban halıyı bırakıp
sikimi eşofmanın üzerinden yakaladı. Bende de film koptu, bunu kendime
çevirdiğim gibi yapıştım dudaklarına. Memelerini tamamen açığa
çıkarttım, nasıl emip yalıyorum ama. Kezban da benim yarağımı nasıl
sıktıra sıktıra 31 çektiriyor, “Dayında keşke bunun yarısı olsa...”
diyerek. Bunun taytını tangasıyla birlikte sıyırıp, amına indim, o nasıl
bir am öyle, ince bir çizgi. Dilimle am dudaklarını ayırınca, am
deliğinin neredeyse yok denilecek kadar küçük olduğunu gördüm. Mis gibi
kokuyordu. Dilimle amının deliğine girmeye çalıştım. Kezban birden
titremeye, kafamı amına bastırmaya başladı. Şiddetli bir şekilde orgazm
oluyordu. Ben de neredeyse boşalacaktım...
Kezbanın önünde doğruldum ve
sikimin tamamını gösterince başladı kemirmeye. Benim sikim kızın elinde
kürek sapı gibi duruyordu, iki eliyle bana 31 çektiriyordu. Ağzına
sokmaya falan çalışırken, ben “Boşalacağım!” dedim ve tazyikle
fışkırtmaya başladım. Kızın ağzı, yüzü, saçları, memeleri, halı, teras
duvarı hep döl oldu. Ama, boşalmam bitmiyordu. Kezban hayretle sikime
bakıyordu, “Bu ne bee? Terkos suyu mu bu?” dedi. Açık havada da sevişmek
ayrı güzel oluyormuş. Nasıl olsa bizi kimse göremezdi, hem bina yüksek,
hem de terasın duvarları yüksekti.
Ben boşalmama rağmen sikim kazık
gibi duruyordu. Ben bunu terastaki koltuğun üzerine yüzüstü yatırdım,
arkasına geçip sikimi dayadım amının deliğine. Amının heryeri vıcık
vıcık olmasına rağmen, ittirdim sikimi ama kafası bile girmedi. Kezban
da çığlık atar gibi olunca, ben yarağı buna sokana kadar bütün mahalleyi
toplar başımıza diye korktum. Kezbanı kucağıma aldığım gibi içeri
götürdüm. Kapıyı pencereyi kapatıp, bunu önüme dört ayak domalttım,
arkadan amına tekrar zorladım. Bu sefer yarağımın kafası girdi, ama
Kezban nasıl bağırıyor. Tekrar itince dibini buldum bu sefer. Ama Kezban
altımda kıvranarak, önünde duran koltuğun minderini ısırdı ve ayı gibi
böğürdü...
Başladım ben yavaş yavaş
pompalamaya. Ama ben soktukça Kezban altımda çılgınlar gibi
kıvranıyordu. Amı yarağımın çapına alışınca başladı, “Hızlı... Daha
hızlı sok!” demeye. Ben de, “Bak hele orospuya, içine zor aldı, bir de
hızlı istiyor!” diyerek hızlanınca, 1 dakika geçmeden bu yine başladı
titremeye, kıvranmaya. Orgazm oluyordu yine. Boşalması bitince bunu
kendime çevirdim, öpmeye, yalamaya başladım. Bir yandan da yavaş yavaş
amına sokmaya başladım yine. Birbirimize sarılarak, öpüşerek
sikişiyorduk. Ama ben nasıl sokuyorum buna. 4-5 dakika sonra Kezban yine
orgazm olmaya başlayınca, ben de aynı anda içine öyle bir fışkırmaya
başladım ki, sanki biraz önce musluk gibi boşalan ben değilim. Öylece
birbirimize sarılarak yığılıp kaldık. Ter içinde kalmıştık ikimiz de.
Sonra konuşmaya başladık.
Kezbana dayımın fotoğrafını ilk gösterdiklerinde, ben de varmışım o
fotoğrafta ve damadın ben olduğumu sanmış, çok sevinmiş. Ama sonra
dayıma istediklerini anlayınca içi burkulmuş. İstanbula gelmek te
tesellisi olmuş. Ben birşey demeden banyoya gittim ve yıkanıp çıktım,
giyindiğim odaya girdim. Kezban yine telefona sarılmıştı hemen. Ben yine
paralel telefonu kaldırdım. Tahmin ettiğim gibi Fatma yengemle
konuşuyordu, “Abla, yaptık.” dedi. Fatma yengem de, “Ne çabuk kız? Hele
anlat!” dedi. “Abla dayanamadım, halıyı bırakıp sikini tuttum. Ama o da
en az benim kadar istekliydi. Abla inanırmısın muhteşem sikiyor!
Sikmeden önce amımı bile yaladı!” dedi...
Fatma yengem de, “Kız birşey
soracağım, yarağı nasıl? Büyük mü?” dedi. “Abla hani bizde hamur
açtığımız küçük merdane var ya, onun gibi kalın, boyu da el bileğimden
neredeyse dirseğime kadar valla!” dedi. Fatma yengem, “Deme yaa! Ah
keşke beni de sikse, benim de amım şöyle bir bayram yapsa! Bana bak, kız
sen nasıl aldın o daracık amına?” dedi. “Bir de bana sor abla,
bozuntuya vermedim, ama neredeyse bayılacaktım ilk girerken!” dedi.
Fatma yengem, “Dayısına söyleyeceğim, bize çağırsın onu, bu sefer de ben
siktirecem kendimi!” dedi. Kezban, “Mutlaka tadına bak abla!” dedi.
Fatma yengem, “Nerede şimdi senin sikici?” dedi. “Öbür odada giyiniyor
abla.” dedi. Fatma yengem, “Aman dikkat et, kocan anlamasın, gerçi kocan
akşam gelene kadar daha çok vakit var, daha sikişirsiniz siz!” dedi.
“Bırakırmıyım abla, gelsin hemen atlayacağım kucağına!” dedi. Fatma
yengem, “Hadi kapa telefonu, anlamasın konuştuğumuzu. Haa, dikkat et
yırtmasın amını!” dedi. Gülüştüler ve telefonu kapattılar.
Ben odadan çıktım, Kezban
telefonda Fatma yengeme dediği gibi atladı üstüme. Akşam dayım gelene
kadar çatır çatır siktim Kezbanı. Akşam dayım gelince, sohbet muhabbet
derken, dayım demesin mi, “Abimle konuştuk bugün, senin geldiğini
söyledim, abim de Fatma yengem de seni çok özlemişler, yarın birgün
onlara da bir uğra, uğramazsan ayıp olur oğlum!” dedi. İçimden, (Fatma
yengemin neyi özlediğini çok iyi biliyorum, o orospu da azmış!) dedim.
“Tamam dayı, bu hafta onlara da bir uğrarım!” dedim. Ertesi sabah
dayımla beraber evden çıktım ve o günden beri gitmedim onlara birdaha.
Fatma yengem dayıma aratıp
duruyor, ziyaretlerine gideyim diye. Fatma yengem de 33 yaşında,
türbanlı falan, ama tam bir afet. 2 gün sonra onlara gideceğim. Ve Fatma
yengemi ağlatana kadar sikmezsem adam değilim!!!
0 yorum