Merhaba
seks hikayeleri meraklıları. Adım Kaan, 32 yaşındayım. Karım Aylin ise
30 yaşında, 1.75 boyunda, 38 beden, oldukca hoş vücut hatlarına sahip,
sexy, girdiği her ortamda bakışları üzerine toplayan birisidir.
İnsanları gibi havasının da sıcak olduğu Akdeniz bölgesinde yaşayan, 7
yıldır evli bir çiftiz. Her ikimiz de özel sektörde çalışmaktayız.
Evliliğimizin ilk yıllarında oldukça iyi olan seks hayatımız zamanla
monotonlaşmaya başlamış, biz de çoğu çift gibi zamanla yatakodamızda
değişik seks fantezileri kurar olmuştuk.
İlkbaşlarda bu durumdan rahatsız
olan karım da zamanla buna alışmış, fantazilerin tadını çıkartır
olmuştu. Genellikle yatakta tek olmadığımız fantaziler, bazen dörtlü,
bazen de üçlü seks fantezileri kurardık. Bu arada karımın patronu
Muzaffer bey karıma çıldırıyor, bu da bizi kışkırtıyordu. Ben karım
Aylini başka bir erkekle sikişirken izlemek isterken, biliyordun ki,
karım da olgun bir erkekle seks yapmanın nasıl bir şey olduğunu yaşamak
istiyor, ama buna cesaret edemiyordu. Tüm bunlar ikimiz için de sadece
düşünce boyutunda kalıyordu. Anlayacağınız gibi sosyal yaşamda ikimiz de
birbirimize sadıktık.
İşim dolayısıyla bazen
şehirdışına çıkarım. Yine böyle bir işgezisi nedeniyle 1 haftadır
şehirdışındaydım ve karımdan ayrıydım. Gecenin ilk saatleriydi, karımla
telefonda konuşuyorduk, bir süredir ayrı olduğumuz için konu bir şekilde
sekse gelmişti. Ben soruyordum, karımsa anlatıyordu. Patronunun
gözlerini kalçasından ayıramadığından, bazen nasıl arkasına sürtünerek
geçtiğinden bahsediyordu. İki gün önce, düşük bel pantolon giyen karımın
ofiste otururken açılan kalça çatalına bakan patronunun önünde oluşan
kabarıklığa kadar anlatıyordu. Ki, tüm bunları telefonda konuşurken her
ikimiz de farkına varmadan baştan çıkmıştık. Benim sikim sertleşmiş,
karımın amı ise sımsıcak sulanmış, telefonda bunları konuşurken
karşılıklı mastürbasyon yapıyorduk.
O arzuyla biraz daha
cesaretlenen aşkım, bir gün önce gördüğü rüyasını bana anlatmaya
başlamıştı. Rüyasında patronuyla sikişmiş ve oluk oluk boşalmıştı. Bu
rüyası beni aşırı derecede baştan çıkartmıştı ve o an karıma, isterse
patronu Muzaffer beyle gerçekten sikişebileceğini söylemiştim. Ama bir
şartım vardı, o an ben de orada olacak ve sikişmelerini canlı canlı
izleyecektim. Karım utana sıkıla o gece konuyu kapattı. Kapattı ama, o
günden sonra her ikimiz de bu konuyu kafamızdan bir türlü çıkarıp
atamamıştık. Artık her sevişmemizde bu konu açılıyor, “Şimdi Muzaffer
bey de burda yatakta olsa...” gibilerinden konuşuyor, ama boşaldıktan
sonra fikrimizi değiştiriyorduk.
Yine böyle bir gece karımla
sikişmiş ve boşalmıştık. Ama herzamankinin tersine ben halen karımı
patronu Muzaffer beyle sikişirken izlemek istiyordum ve bunu karıma
söylediğimde, ciddi olup olmadığımı sordu. Ben de gayet ciddi olduğumu
söyleyince, “Bak pişman olursun sonra!?!” dedi. “Tam tersine, bunu çok
istiyorum karıcığım!” dedim. Karım da güldü ve “Saçmalama!” diyerek
konuyu kapattı. İlerleyen günlerde bu konu her ikimizi de içten içe
yakıp kavurur hale gelmişti.
Karımın patronu Muzaffer beyin
ailesi şehirdışında yaşadığından, Muzaffer bey yalnızdı ve sıkılırdı,
biz de buyüzden bazen Muzaffer beyi bize davet eder, yer içer sohbet
ederdik. Kafama koymuştum karımı patronuyla sikişirken izleyecektim ve
planımı yaptım. O gün karımdan haftasonu için Muzaffer beyi eve davet
etmesini istedim, “Yer içer sohbet eder, biraz da kafa dağıtırız!”
dedim. Karım da, “Kendisiyle bir konuşayım, başka bir planı yoksa,
olur.” diye cevap verdi. Daveti duyan Muzaffer bey, hem sıkılmanın
etkisiyle, hemde sexy karımın harika kalçaları nedeniyle, davete anında
olumlu yanıt vermiş, çokta memnun olmuştu. Ben artık dört gözle
haftasonunu bekliyordum.
Ve nihayet o gün gelip çatmıştı.
Öğleden sonra ben alışverişe, karımsa kuaföre gitmişti. Akşam üzeri eve
geldiğimde gözlerime inanamamıştım. Karım tam bir afet haline gelmişti.
Bana çaktırmamaya çalışıyordu, ama o da Muzaffer beyi aşırı derecede
arzuluyor ve onun için kendini en iyi şekilde hazırlamak istiyordu.
Karım elimdekileri alarak masayı hazırlamaya başlamıştı. İçkiler,
kadehler, mezeler derken, masa birkaç eksik hariç neredeyse tamamdı.
Derken telefon çaldı, arayan Muzaffer beydi. Yola çıkmış, gelmesine kısa
bir süre vardı ve marketten herhangi birşey isteyip istemediğimizi
soruyordu. Herşeyin tam olduğunu söyleyerek teşekkür ettik ve telefonu
kapatarak son hazırlıkları yapmaya başladık. O esnada karım dolabın
karşısına geçmiş ne giyeceğine karar vermeye çalışıyordu. Yanına
giderek, ondan sadece benimle evde başbaşayken giydiği mini, ipli
elbisesini giymesini istedim. Ne yapmak istediğimi anlamış bir şekilde
gözlerimin içine muzip bir şekilde bakarak, emin olup olmadığımı sordu.
Çünkü bu elbise son derece açık bir kıyafetti. “Evet!” dedim. “Peki o
zaman!” diyerek büyük bir heyecanla giyinmeye başlamıştı.
Az sonra kapı zili çaldı. Gelen
Muzaffer beydi. Gelirken o da biraz alkol ve meze almış, böylece alkol
stoğumuz tamamlanmıştı. Ellerindekileri alarak masaya davet ettim.
Birkaç saniye sonra karım kapıdan içeri girince, Muzaffer beyin kalbi
sanki duruverecekti. Karım bütün seksapelliğiyle karşısında idi. İçine
sütyen giymediği mini ipli elbise, karımın sadece göğüsuçlarını
kapatıyor ve kalçasının ise üst kısmınında bitiyor, kalçalarının alt
kısımlarını bütün güzelliğiyle sergiliyordu. Harika bir manzaraydı.
Patronuna, “Hoşgeldin!” diyen karım, masaya son eksikleri de getirirken,
adeta bir manken edasında salınıyordu. Bu da hem Muzaffer beyin, hemde
benim kalp atışlarımızı hızlandırıyordu.
Yaz ayı olduğu için mutfaktaki
masayı hazırlamıştık. Mutfak masamız oldukça küçük olduğu için, masanın
bir yanına ben, karşıma Muzaffer bey, ikimizin ortasına da eşim
oturmuştu. Kadehler arka arkaya dolup boşalırken muhabbet koyulaşmış,
sıcacık bir ortam oluşmuştu. Eğilip kalkarken karımın göğüsleri harika
görünüyordu, elbisenin alt kısmı ise, bacak bacak üzerine atan karımın
kalçalarının neredeyse yarıdan fazlasını açıkta bırakıyordu. Muzaffer
beyse kaçamak bakışlarla bu harika manzaranın tadını çıkartıyordu. Bir
süre sonra alkolün de etkisiyle hareketlerimiz dahada rahat bir hal
almıştı. Karım da iyice havaya girmiş, her ikimize de arzu dolu, isterik
gözlerle bakışlar atıyordu.
Bir ara, boşalan meze tabağını
eline alıp ayağa kalkan karım, tezgaha doğru ilerlerken kalçasını
masanın kenarında olan Muzaffer beyin eline öyle bir sürttürdü ki,
adamcağız avuçlasa ancak bu kadar olabilirdi. Muzaffer bey daha şoku
atlatamadan, karım elindeki meze tabağını düşürdü. Tabii ben bunu
yememiştim, amacı patronunu iyice baştan çıkartmaktı, başardı da.
Yerdeki kırıkları toplamak için eğilen karım, zaten kalçalarının
yarısını açıkta bırakan mini elbisesiyle kalçalarının tamamını öylesine
bir gözler önüne serdi ki, elbisenin eteği tamamen yukarı kadar
sıyrılmış, tangası kalçalarının arasında kaybolmuş, adeta hiç yokmuş
gibi görünüyor ve sulanmış kabarmış amı insanı davet ediyordu. Sevgili
biricik eşim bütün cömertliğiyle vücudunu bize sergiliyordu. Ki o an
baktığımda, her ikimizin de sikleri taş gibi olmuş, fermuarlarımızı
zorluyordu. İlk başlarda önündeki kabarıklığı eliyle koluyla gizlemeye
çalışan Muzaffer bey de artık böyle bir çaba sarf etmiyordu.
Karım yerdeki kırıkları
topladıktan sonra yeni bir tabakla gelip tekrar yerine oturdu. Alkol
hızla tüketilirken, bir ara baktığımda karımın bir eli benim dizimde,
diğeri ise Muzaffer beyinkindeydi. Karım yavaş yavaş beden temasına
başlamıştı. Omuz askılarından biri aşağı kaymış olan elbisenin diğer
askısını da çaktırmadan ben indirmiştim. Karımın her hareketinde
göğüsleri daha bir açılıyordu. Ben bir ara işi dahada ilerleterek elimi
kalçasına attım, hafifçe eteğini kaldırıp, yavaş yavaş okşamaya
başlamıştım ki, artık karım kısık kısık zevk sesleri çıkarmaya başlar
olmuştu.
Kafalarımız iyiden iyiye tatlı
olmuştu. Bu durumun da verdiği cesaretle diğer elimle benden taraftaki
göğüsünü tamamen açarak yalamaya başladım. Resmen sevişmeye başlamıştık.
Karım dizimdeki elini yavaşca yukarı kaydırarak, pantolonumun üstünden
sikimi okşamaya başlamıştı ki, diğer elini de patronu Muzaffer beyin
sikine attığını gördüm. Bunun üzerine karımın elbisesinin üst kısmını
tamamen aşağı sıyırdım ve Muzaffer beyin tamamen cesaretlenmesini
sağladım. Mesajı almış olan Muzaffer bey de şimdi karımın diğer göğüsüne
dudaklarını yapıştırmış, hunharca yalıyor, sıkıyor, yoğuruyordu. Karım
sırasıyla fermuarlarımızı açıp dimdik ve taş gibi olmuş siklerimizi
meydana çıkarttığında, artık film tamamen kopmuştu. Şimdi karım bir
elinde benim sikim, diğer elinde patronunun sikini okşuyor sıvazlıyor,
arasıra da ağzına alıyor, öpüp yalıyor, emiyordu.
Muzaffer bey bir ara karımın
göğüsünü bırakıp eteğini iyiyce yukarı kaldırıp tangasını kenara sıyırdı
ve karımın o harika sımsıcak sulu kaymak gibi amını okşayıp,
parmaklamaya başladı. Bunun üzerine ben karımın patronuna doğru
domalmasını sağlayarak, saçlarından tutup sikimi ağzına verdim. Manzara
bir harikaydı. Ben karımın dudakları arasında gidip gelirken, patronu da
karımın kalçaları arasına başını gömmüş, amını ve götünün deliğini
yalıyor, parmaklıyor, parçalarcasına avuçlarıyla yoğuruyordu. Karım zevk
çığlıkları atıyor, aynı anda iki erkeğin verebileceği bütün nimetlerden
faydalanıyor ve patronu yaladıkça kalçasını geriye doğru itiyordu.
Artık karımın sikilmeye hazır olduğu her halinden belliydi.
Derken Muzaffer bey, başı adeta
bir mantarı andıran, kocaman, devasa, damarlı ve kalın sikini, karımın
sulu am dudakları arasında sürttürmeye başladı. Karım bu koca siki biran
önce içinde hissetmek istiyor, kendini geriye itiyor ve bana da, “Aşkım
başı sıcacık, kocaman bu, çok sert, harika!” gibi şeyler söylüyordu.
Muzaffer bey damarlı koca sikini karımın amına yavaş yavaş sokarken,
bundan en az ben de karım kadar zevk alıyordum. Harikaydı! Muzaffer bey
sikinin tamamını karımın amına yerleştirmiş, nerdeyse taşaklarına kadar
sokmuştu. Karımsa içine aldığı bu koca sikin tadını çıkartıyor, zevkten
dudaklarını ısırıyordu. Muzaffer bey yavaş bir tempoyla sikmeye başlamış
ve giderek hızlanıyor, her girip çıkışında daha hızlı, daha sert bir
şekilde karımın amına pompalıyordu. Patronu karımı belinin her iki
yanından tıpkı bir mengene gibi kavramış, sikini ise adeta bir piston
gibi sert ve ritmik bir şekilde sokup geri çekiyordu. Bu işi o kadar
sert yapıyordu ki, her girmesinde kasıklarının karımın kalçalarıyla
birleşmesinde ses çıkıyor, çıkan bu seslerin artmasıyla beraber de
karımın kalçaları kızarıyor, teni pembe bir renk alıyordu.
Bir süre sonra ben karımın
ağzında, patronu ise sulu küçük amında, aynı anda patlamıştık.
Patronunun dölleri karımın amını tamamen doldurmuş, sikinin kenarından
döllerin bir kısmı taşmış, karımın bacaklarının iç kısımlarına
süzülüyordu.
Ben, “Hadi yatak odasına
geçelim!” dedim ve hep beraber içeri geçtik. Bu sefer Muzaffer beyle yer
değiştirmiştik. Karım sırtüstü yatağa uzandı ve bacaklarını araladı.
Ben bacakları arasına girdiğimde karımın amı halen patronun dölleriyle
dolu ve kaygandı, bu çok hoşuma gitmişti. Muzaffer beyin döllerinin
verdiği kayganlıkla ben karımın amına girip çıkarken, Muzaffer bey de
sırt üstü uzanan karımın ağzına sikini vermiş, saçlarından sertçe
kavramış, boğazına kadar sokup çekiyordu. Hemde taşaklarına kadar,
resmen karımın ağzını sikiyordu. Karımın gözleri yaşarmış, koca sik
dudaklarının arasını tamamen doldurduğu için nefes alıp vermekte
zorlanıyordu. Sert bir şekilde karımın ağzını siken Muzaffer bey bir
süre daha devam ettikten sonra, homurdanarak ve güldür güldür karımın
ağzına boşaldı. Canım eşim, patronunun sert bir şekilde saçlarından
tutarak başını sikine bastırdığı için bütün dölleri yutmak zorunda
kalmıştı. Adam halen sönmüş sikini karımın ağzına sokup çıkarırken,
sikinin başı kocaman ve mosmordu. Sonrasında ben de karımla aynı anda
boşalmıştık.
Bir süre dinlenmeye karar
verdik, nede olsa gece daha yeni başlamıştı. Kalkıp 3 tane buz gibi
limonlu bira ve sigara getirdim. Yatakta terlemiş vücutlarımızla
biralarımızı yudumluyarak susuzluğumuzu giderirken, bir yandan da
Muzaffer bey karımı öpüyor, okşuyor, mıncıklıyor, karım da bir elini
Muzaffer beyin sikine atmış okşuyor, o koca sikin tekrar sertleşmesini
sağlıyordu. Tabiki ben de bu harika manzarayı gözlerimi kırpmadan
izliyordum. Sigaralarımız ve biralarımız bitene kadar karım Muzaffer
beyin sikini tekrar sertleştirmiş, avuçlarının arasında sanki bir keser
sapı gibi olan sikini sürekli sıvazlıyordu. Belli ki karım patronunun
sikinin büyüklüğünden oldukça zevk almıştı.
Muzaffer bey elindeki biradan
son bir yudum daha alarak, karımı önünde domalttı ve dolgun kalçalarının
arasına yumularak yalamaya başladı. Bir yandan karımın amını yalıyor,
diğer yandan da bir elini sikine atmış okşuyor, iyiden iyiye
şahlandırıyordu. Karım ise tabiki zevk sarhoşu olmuş, kendini bu olgun
erkeğe sunmanın tadına varıyordu. Patronu arada bir dilini karımın göt
deliğine sokup çekiyor, bir taraftan da parmaklarının bir kısmını amına
sokuyordu. Karım patronuna, “Hadi gir artık, içimde hissetmek
istiyorum!” dediğinde, ben çoktan arka tarafta bitmiş, bu anı
görebileceğim en yakın mesafeden görmek istiyordum. Ellerimle karımın
kalçalarını her iki tarafa ayırarak patronuna yardımcı olurken, patronu
sikini karımın amına sürttürüyor, ben de arada bir tükürerek karımın
amını daha kaygan bir hale getiriyordum ki, nasıl olduğunu anlamadım,
bir anda elimi atarak Muzaffer beyin sikini kavrayıverdim. Muzaffer
beyin siki elimde taş gibi olmuş, kasılmış, ve sıcacıktı. Elimde
damarlarını çok rahat hissedebiliyordum ve zonkluyordu. Yavaşca bir
elimle karımın kalçasını kenara ayırdım ve bu koca siki kendi ellerimle
karımın amının dudakları arasına yerleştirdim...
Patronu siki elimde yavaş yavaş
karımın amında ilerlerken, içimi öylesine zevkli bir duygu yakıp
kavuruyordu ki anlatamam. Kendi ellerimle biricik aşkımın, karımın amına
başka bir erkeğin sikini yerleştiriyordum. Evet gözlerimin önünde,
hemen yanıbaşımda, başka bir erkek karımı sikiyordu. Öyle sertti ki,
öylesine kışkırtıcı. Karım zevkin doruklarına hızla tırmanıyordu. Bir
süre sonra patronu, karımın am sıvısıyla iyice kayganlaşan sikini çekti
ve karımın göt deliğine dayadı. Karım daha önce bana dahi hiç götten
vermemişti. Karım, “Hayır ordan alamam, çok büyük!” falan dediyse de,
Muzaffer bey karımın götünün tadına bakmayı kafaya koymuştu, “Sen merak
etme canım, eminim bir süre sonra senin de çok hoşuna gidecek!” diye
cevapladı. Bense merakla ve aşırı tahrik olmuş bir halde izliyordum.
Acaba gerçekten daha önce hiç arkadan girilmemiş olan karım bu dev gibi
siki götüne alabilecekmiydi?
Muzaffer bey sikini karımın göt
deliğine yerleştirmeye çalışırken, ben de yine kalçalarını ayırıyor, ona
yardımcı oluyordum. Muzaffer beyin sikinin koca başı yavaş yavaş göt
deliğine girerken karım çığlık atmamak için kendini zor tutuyordu.
Patronu bir süre öylece bekledikten sonra karım arkasındaki acıya alışır
gibi olmuştu ki, patronu ani bir hamleyle sikini taşaklarına kadar
sokuverdi karımın götüne. Karım resmen çarşafı ısırıyor, yastığa
tırnaklarını geçiriyordu. Sanki adam karımın göt deliğini yırtacaktı, bu
benim o ana kadar gördüğüm en kalın sikti.
Daha sonra yavaş yavaş gidip
gelmeye başladı ve bir süre sonra karımın acı çığlıkları zevk
inlemelerine dönüşmüştü. “Hadi daha sert sok, yırt, parçala, dağıt
götümü!” gibi şeyler söylüyor ve bundan da oldukça zevk alıyordu. Adam
gözümün önünde karımı havalara uçuruyordu. Bir süre daha böyle devam
ettikten sonra, ben de onlara katıldım ve ben önden, patronu arkadan,
karımı aynı anda her iki deliğinden, bir kadının tadabileceği en üst
düzey zevke ulaştırdık. Artık karımın her iki deliği de açılmış,
siklerimizi gayet rahat bir şekilde içine alır olmuştu. Ben çoktan
bitmiştim, tekrar kenara çekildim, bir sigara yaktım ve sexy karımı
Muzaffer beyle sikişirken izlemeye koyuldum.
Bu sefer patronu yatağa uzandı
ve karım patronun kucağına ters bir şekilde oturmuştu, yüzü bana, sırtı
patronuna dönüktü. Eliyle tuttu ve patronun sikini götünün deliğine
yerleştirdi, belliki götten sikilmek çok hoşuna gitmişti. Adam bütün
gücüyle karımın götüne pompalıyor, ellerini de öne atmış göğüslerini
yoğuruyor, arada birde parmaklarını amına sokuyordu. Karım bu koca siki
sonuna kadar götüne alıyor, başı çıkana kadar geri kalkıyor, sonra yine
köküne kadar tekrar içine alıyordu. Muzaffer bey bir anda, “Gelmek
üzereyim!” diyerek, sikini karımın götünden çıkarıp ayağa kalktı ve
karımın ağzında devam etti. Adam karımın ağzını sikerken, karım da onun
taşaklarını sıvazlıyor, gelmesine yardımcı oluyordu.
Derken Muzaffer bey sarsıla
sarsıla karımın ağzına, koyu kıvamlı döllerini boşaltmaya başladı. Yine
karımın başını sikine tüm gücüyle bastırıyor, döllerinin tamamını
yutmasını sağlıyordu. Döllerin bir kısmı karımın dudakları arasından
sızıyor ve göğüslerine doğru süzülüyordu. Muzaffer bey tamamen
boşaldıktan sonra, karım göğüslerinin üzerindeki dölleri de
parmaklarıyla alarak ağzına götürüyor, yutuyor, hiçbir damlasını israf
etmiyordu.
O gün karımı patronuyla birlikte
sabaha kadar defalarca siktik. Sabahın ilk ışıklarıyla beraber yorgun
bir halde uykuya daldık. Öğleden sonra gözlerimi açtığımda, Muzaffer
beyin halen inanılmaz bir eforla karımı siktiğini gördüm. Gerçekten
üçümüz için de harika bir geceydi. Şahsen ben, biz insanların tek
eşliliğe uygun olmadığı kanaatindeyim. Bence herkes bu zevki yaşamalı.
0 yorum