Herkese
iyi günler Benim adım İnci, 27 yaşındayım, boyum 1.80 ve 55 kiloda
güzel bir bayanım. Ankarada bir Otomotiv firmasında çalışıyorum ve 8
yıldır bu firmada görevliyim. Bu anlatacağım olay başımdan geçeli 1
hafta oldu. İnanamadım ve hala şoktayım, çünkü herşey bir anda oldu.
Aslına bakarsanız ben de istiyordum, ama bu kadar acele olacağını ve bir
müşterimiz tarafından, çalıştığım işyerinde sikileceğim aklıma bile
gelmezdi. Hem de götümden!
Günlerden Perşembe günü, bir
araç teslimi vardı. Aracı alan kişi 25 yaşlarında, uzun boylu, yakışıklı
birisiydi. Araç teslim işlemi bittikten sonra, ben satış sonrası için
kendisini bilgilendiriyordum. Ama çocuk beni hiç dinlemiyordu bile,
gözleri hep vücudumda ve bacaklarımda idi. Ben de ogün süper bir mini
kot etek, altımda açık siyah bir külotluçorap giymiştim. Bacaklarım
boyum gereği uzun olduğundan, oldukça davetkar duruyordu. Hiçbir şeyin
farkında değilmişim gibi anlatmaya devam ettim. Sonra işim bittiğinde
masama geçmiştim. Aracı alan çocuk elimi sıkıp, iyi günler dileyip,
mağazadan çıkmıştı...
10 dakika geçmeden tekrar
gelerek, araçta sorun olduğunu, emniyet kemerini taktığı halde ikaz
lambasının yanıp söndüğünü, soruna bakmaları için araçı teknik servise
bıraktığını ve sorun giderilene kadar burda beklemek istediğini söyledi.
Normalde aracı satan başka arkadaşımdı ve o ilgilenmek için kalktı. Ama
çocuk ona pas bile vermeden benim yanıma gelerek oturdu. Arkadaşım da
başka müşteri ile ilgilenip kendi masasına geçti. Ben de yakışıklı
çocuğa çay ikram ederek, sohbete başladık. Havadan sudan konuşurken,
çocuk yine çaktırmadan bacaklarıma bakmaya başladı. Ben de bunu iyice
anlamıştım ve hoşuma da gidiyordu, ona frikik vermek istedim. Eteğim
zaten 1 karış oldugundan, birde oturunca iyice sıyrılıyordu. Ama
aramızdaki masadan dolayı, fazla birşey göremese de, emin olun, eridiği
her halinden belliydi...
Derken sigara içmek istediğini
söyleyerek 2 tane sigara çıkardı, “Bana eşlik edermisiniz?” diye sordu.
“Tabiki eşlik ederim...” deyip mağazadan dışarı çıktık. Sigaramı
yakarken elime dokunmak için elinden geleni yapıyordu. Gözleri ile de
beni siktiğini anlayabiliyordum. Sigaralarımızı içerken sohbete devam
ettik. Bana nerde oturdugumu ve iş çıkış saatlerimi sordu, ben de
söyledim. Ama çocuk çok hızlıydı, bir yandan da bana iltifatlarda
bulunup resmen asılıyordu. Ben de bundan hoşlandığımdan, teşekkür edip
gülümsüyordum. Bundan cesaret alan çocuk direkt bacaklarıma bakarak,
fiziksel olarak da harika olduğumu, özellikle bacaklarımın kusursuz
olduğunu söylediğinde, şaşkınlığımı gizleyemedim. Ama çocuk iltiftlara
devam etti. Bu sırada aracın işleminin bittiğini haber verdiler. Ama
çocuk oralı bile olmadı, “Tamam!” deyip, servis elemanını sepetlemişti.
Çünkü beni tam kıvama getirmişti...
Sigara içtiğimiz yer yedekparça
deposunun giriş kapısının önüydü ve kapısı açıktı, arada sırada malzeme
alıp çıkanlar oluyordu. Çocuk birden, “Akşam müsaitsen, seninle kahve
içmek istiyorum!” dedi. Yine şaşırmıştım. Daha ismini yeni öğrendiğim
biri ile kahve içmek huyum değildi, ama ben de istiyordum galiba. Çocuk
konuşurken gözleri kalçalarımda, bacaklarımda ve artık dikkatlice
göğüslerimde idi. Niyeti açıkça anlaşılıyordu, niyeti beni sikmekti.
Bunu anlamıştım, ama bu kadar hızlı olacağını tahmin etmemiştim. Bu
arada çocuğun önü de iyice kabarmıştı ve utanarak bunu gizlemeye
çalıştı. Ben de gülerek önüne baktığımdan biraz kızardı. Aslında çocuğun
istediği de oymuş, beni arzuladığını gösterip, beni oracıkta sikmekmiş,
bütün amacı buymuş. Ama bu mümkün değildi, orda bırakın beni sikmesini,
öpmesi dahi mümkün değildi...
Derken çocuk, “Bu depoda ne
malzemesi var İnci hanım?” deyip, elindeki sigarayı yere attığı gibi
depoya adım attı. Ben de doğal olarak yanında yürüdüm. İçeri girmiştik
ki, kapıyı sert bir şekilde kapatıp, kilitledi. Korkmuş ve şaşırmıştım,
“Neler oluyor?” dememe kalmadan, ellerini kalçamda hissettim. “Ses
çıkarma, seni aşırı derecede istiyorum, beni müthiş azdırdın!”
dediğinde, ürkmüştüm. “Yapmayın lütfen, burası yeri değil!” dememle
cesaretlenip, “Biliyorum aşkım haklısın, sakin ol, sadece o muhteşem
kalçalarına dokunmak ve öpmek istiyorum, işimiz çok kısa sürecek!” dedi.
Ama ben yalvarıyordum, “Yapmayın biri görür, rezil olurum, işten
kovulurum!” diyordum. Ama dinleyen kim?
Ellerini kalçama sarmış ve
okşayarak, “Senin de istedigini biliyorum yavrum, naz yapma!” dediğinde
güldüm ve “Tamam istiyorum, ama burda değil!” dedim. “Sabret aşkım,
müsait yerde seni bas bas bağırtacam, doyuracam seni, ama şimdi sen beni
bir doyur, çok azdırdın beni, bu nasıl bir kalça, bu nasıl bir etek
böyle!” dediğinde, tebessüm ettim. Mutlu olmuştum, hayatımda ilk defa
böyle birşey başıma geliyordu. İstemeden de olsa birini kendime
arzulatmak, benim de ıslanmama sebeb olmuştu. Sonra birden hızlıca
arkama eğilip, “Hafif duvara yaslanıp, domal aşkım!” dedi. Ben de acele
edip, bir an evvel burdan çıkmak istediğimden dediklerini harfiyen
yapıyordum...
Zaten minicik olan eteğimi
belime toplayıp, külotluçorabımı aşağıya sıyırdıktan sonra, tangamı yana
çekerek, amımı ve göt deliğimi karışık olarak yalaması, beni adeta
uçurmuştu. Nefesimi tutuyordum ve sesim bile çıkmıyordu. Ama ne yalamak!
Adeta somuruyordu! Dilini amıma sokar gibi yapıp, beni dahada
azdırıyordu. Sonra birden dilini göt deliğime sokup çıkarmaya başladı. O
kadar hoşuma gidiyordu ki, “Tut beni!” dedim. Dermanım kalmadı,
boşalacaktım. Ve beni tutmasıyla sarsıla sarsıla, ağzına yüzüne
boşaldım. Ayakta duramıyordum.
Sonra beni tutarak kendisi hızla
ayağa kalktı. Ne olduğunu düşünürken, fermuar ve kermerin açılma
sesiyle arkamı döndüm, pantolonunu indirmiş, Boxerla duruyordu. “Neler
oluyor?” dedim. “Ben seni boşalttım, sıra sende güzelim, al ağzına!”
dedi. Acele ettiğimden hemen eğildim önüne, Boxerını aşağıya çektiğimde,
yarağı yüzüme öyle bir çarptı ki, gözlerime inanamadım. Kendi kendime,
(Bu ne yaaa?) demişim. Yok böyle bir alet! Filmlerde görürdüm, zenci
aletleri tıpkı öyleydi. “Hadi!” demesiyle kendime geldim, ağzıma almaya
çalıştım, ama kafasını anca alabiliyordum, çünkü küçük ağzı olan
biriydim. Başımdan tutarak yineledi, “Hadi!” dedi. Alabildiğim kadar
aldım, ama demeden de edemedim, “Tanrı aşkına, bu nasıl bir alet yaa?
Bunu alan var mı?” dedim...
Gülerek, “Olmaz mıııı!”
dediğinde, ben de güldüm. Ama biraz sonra o kocaman yarağı bana
sokacağını bilmiyordum tabii. Bana ayağa kalkmamı söyledi, kalktım.
Eline tükürerek sikine sürdü. Ben olanları hayretle izleyerek ne yapacak
diye bekliyordum. Beni döndürüp, arkamda yarrağını hissedince anladım
ki sikecekti. Hemen elimi arkaya attım, sikini tutarak, “Yapma ne olur,
bunu alamam, bu bana girmez, bu çok büyük ve kalın!” dedim, çünkü amım
küçük ve saysam daha 6 yada 7 kere anca sikilmişti. “Alırsın aşkım,
kendini sıkma, serbest bırak, hadi bir an önce bitirelim de gidelim!”
lafıyla kendime geldim, “Tamam!” dedim...
Elini amıma atıp zevk sularımla
oynayarak, göt deliğime dokununca iyice ürktüm, “Dur, ordan kesinlikle
olmaz, sen delirdin mi yaa?” diyerek sinirlendim. Ama çocuk ne dese
beğenirsiniz? “Dışarda göt çoooook, ama böyle göt yok!” dedi. Beni iyice
korku sarmıştı ve gözlerim dolarak, “Yalvarırım bırak gideyim, mesaiden
sonra dışarda buluşalım, rahat bir yerde yap!” diye kurtulmaya
çalısıyordum. Ayrıca ofisten çıkalı yarım saat olmuştu, birisi anlayacak
diye de ödüm kopuyordu. Ama çocuk kafasına koymuş beni oracıkta
sikecekti, hem de götümden. Bu aklıma geldikçe sinirden deliriyordum...
Derken birden sikini göt
deliğime dayadığında, sıcaklığından etkilenerek, “Yavaş yap ne olursun,
bu ilk olacak, yalvarırım yavaş!” diyebildim. O da kulağıma, “Tamam
aşkım, sen kendini kasma, çok hoşuna gidecek!” diyerek, beni ilk
götsikişime hazırlıyordu. Bir eli de amımı kurcalarken, ben artık su
gibi olmuş ve direnmeyi kesmiştim. Sikinin kafasıyla göt deliğime fırça
yapar gibi sürterek beni daha da azdırıyordu. İşini çok iyi yapıyordu.
Sonunda sikinin kafasını götüme geçirmesiyle kendimi öne atmak istedim,
ama beni öyle bir tutmuştu ki, bir eli göbeğimde, bir eliyle de ağzımı
kapamıştı, yani hazırlıklydı kaçmamam için. O anki can havliyle elini
ısırdım. Ama çocuk banamısın demeyerek öyle durdu. Hemen kendime gelerek
kısık sesle, “Çıkarrrttttt, yalvarırım çıkarttt, yırttın!” dedim...
Çocuk içimde öyle hareketsiz
beklediğinden acı azalmıştı ve yine kulağıma, “Az kaldı aşkım sabret,
işin zor kısmını hallettik!” diyerek bekledi. Aradan 1 dakika geçmeden
1-2 milim daha soktu, yine aynı acıyı duydum. Ama nafile, çocuk
bırakmıyordu. Kendimi iyice sıkarak, “Bitir artık ne olur, çok acıdı,
yalvarırım bitir artık!” dediğimde, çocuk sikinin dışarda kalan kısmını
tek seferde öyle bir soktu ki, siki ağzımdan çıkacak sandım ve o anda
çığlığı bastım. Hemen ağzımı kapatarak, “Sakin ol aşkım! Bak nerdeyse
köküne kadar aldın!” dedi. Gözlerimin önü kararmış, beynimde şimşekler
çakmıştı, acıdan başka birşey hissetmedim, götüm uyuştu resmen. Çocuk
ise aldırmadan, bir yandan beni tutmuş, bir yandan pompalamaya
başlamıştı bile. “Hepsini sokma ne olursun, hepsini sokma!” diye
yalvarıyorum. Beni duymuyordu bile, tamamını sokup çıkarıyordu...
“Ohhh aşkım daracık götün var,
çoook göt siktim, ama bukadar darını ilk defa sikiyorum!” diyerek,
deliğimin darlığına daha fazla dayanamadı ve öyle bir boşaldı ki, sanki
götümün içinde bir volkan patlıyordu. İçime ılık ılık boşalıyordu, ama
oluk oluk akıyordu. Hemen çıkardı sikini götümden, beni çevirip, önüne
çömelterek, yalamamı istedi. Her an birileri gelebilirdi, hemen dediğini
yaptım, ağzıma alarak bir güzel temizledim. Sonra o pantolunu çekti,
ben de külotluçorabımı çekerek, eteğimi indirdim. Bana teşekkürler
ederek, iltifatlar yağdırarak, beni öptü, bana aşık olduğunu, devamını
istediğini söyledı. Ama o anda benim tek derdim ofise, masama dönmekti.
Ben de ona teşekkür edip, “Sonra görüşürüz!” diyerek depodan çıkmak
istedim, ama daha ilk adımda sendeledim. Hemen beni tutarak güldü,
“Aşkım bu yarrağı götten yeyipte hemen yürüyen kimseyi görmedim!” dedi.
İnamıyordum, dediği gibi yüreyemiyordum, götümün yanakları sanki ayrık
ve göt deliğim açık duruyordu. Ve öyle bir acı vardı ki...
Çocuk, “Götünün sızısı geçince
ara beni aşkım!” diyerek, arabasına bindi gitti. Ben de zorla da olsa
masama geldim. Herkes nerede kaldığımı sorunca, “Eski bir arkadaşımla
kapıda karşılaştık, lafa dalmışız!” diyerek geçiştirdim. Ama sandalyeme
oturmamla, kalkmam bir oldu. O gün götümün acısından akşama kadar ofiste
ayakta kalarak vakit geçirdim.
0 yorum